T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ANKARA / ALTINDAĞ - Mehmet Akif Ersoy İmam Hatip Ortaokulu

Haberler

Eyl

Eyl

Okulumuzda 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma programı düzenlendi.

Eyl

19 Eylül Gaziler Günü münasebetiyle öğrencilerimize günün anlam ve önemini vurgulayan belgesel izletildi.

Eyl

2023-2024 Eğitim-Öğretim yılı başladı ve okulumuzda ilk ders zili çaldı.

Ağu

İmam hatip okullarındaki öğrencilerin okuyan, düşünen, yorumlayan, eleştiren, okumayı bir yaşam biçimi hâline getiren, arkadaşlarıyla kültürel zeminde yeni bağlar kuran bireyler olarak yetişmelerini sağlamak ve onların bilimsel, sosyal, kültürel, sanatsal, edebi ve meslekî gelişimlerine çok yönlü katkıda bulunmak, öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimine katkı sağlamak amacıyla ayda bir kitap okumaları esas alınarak Oku-Yorum Okuma Kültürünün Geliştirilmesi Projesi Okulumuz öğrencilerinin katılımlarıyla 2. defa başarıyla sona erdirilmiştir.

Proje kapsamında değerli yazarlarımızın 4 set halinde seçilen kitapları öğrencilerimizin yoğun ilgi ve istekleri ile okunmuş paylaşılmış ve öğretmenleri eşliğinde yorumlanıp değerlendirilmiştir.Projeye katılan tüm öğrenci ve öğretmenlerimizi tebrik ederiz.

Ağu

5.SINIF KAYITLARIMIZ VE NAKİL ALIMLARIMIZ DEVAM EDİYOR.OKULUMUZA TÜM ÖĞRENCİLERİMİZİ BEKLİYORUZ.

Tem

Haz

Öğrencilerimizin zihnen ve bedenen gelişimlerini amaçladığımız birbirinden farklı etkinliklerin yer aldığı Sınıflarımızda parkur yarışmaları seçmelerini tamamladık .Yapılan etkinler boyunca öğrencilerimiz birbirinden keyifli oyunlarla eğlendiler. Bireysel Parkur yarışmaları sonucunda sınıflar arası yarışma için seçilen öğrencilerimize başarılar dileriz. 

Haz

Meslek tanıtma kulübü olarak Yıldırım Beyazıt Fen Lisesi ve Yıldırım Beyazıt Mesleki Teknik Anadolu Lisesine (kız meslek)veYıldırım Beyazıt Anadolu İmam Hatip Fen Ve Sosyal Bilimler Okuluna Lise tanıtım gezilerimizi düzenledik.Öğrencilerimizin farklı okul tipleri hakkında fikir edinmesi ve lise hayatına bir adım daha yaklaşarak gözlemlemeleri ve tercihlerini bu doğrultuda yapmayı amaçladıkları gezide öğrencilerimize rehberlik eden kulüp öğretmenimiz Alper Solak'a ve eşlik eden tüm öğretmenlerimize teşekkür eder, Haftasonu öğrencilerimize başarılar dileriz.

Haz

         Öğrencilerimizin 2022-2023 Eğitim öğretim yılı boyunca öğretmenleri rehberliğinde hazırlamış olduğu Fen Bilimleri Proje çalışmaları,Teknoloji Tasarım Ürünleri ve Görsel Sanatlar ders içi etkinliklerinden oluşan sunumları okulumuz koridorlarında sergilenmiştir.Sergilenen çalışmalar öğrenci ve öğretmenlerimizin büyük beğenisini kazanmıştır.

         Çalışmada rehberlik eden değerli öğretmenlerimiz Canfes Sevil IRMAK(Fen Bilimleri),Fusun BAŞÇOBAN(Teknoloji Tasarım) ve Sevil ŞEN (Görsel Sanatlar) 'e çok teşekkür ediyor başarılı sunumları için de öğrencilerimizi  tebrik ediyoruz.

May

" Yа ben İstаnbul'u аlırım yа İstаnbul beni... " 

 

            Öyle zaferler vardır ki sadece ülke tarihine değil dünya tarihine de yön verir. İstanbul'un Fethi de bu zaferlerden biridir. Fetih ile yeni bir çağ kapanıp  yeni bir çağ açılmış, köklü medeniyetimiz insanlık tarihine damgasını vurmuştur. Fetih ile sadece şehir değil, gönüller de fethedilmiştir.

  

           " Konstantîniyye elbette fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandandır! Onu fetheden askerler ne güzel askerlerdir! " (Hadis-i Şerif)  diyerek yüzyıllar öncesinde peygamberimiz bu  fethin müjdesini vermiştir.  

 

     6 Nisan 1453 - 29 Mayıs 1453 tarihleri arasında, 53 gün süren yoğun bir kuşatmanın sonucunda Osmanlı Devleti padişahı II. Mehmet  komutasındaki Osmanlı ordusu Bizans İmparatorluğu'nun başkenti olan İstanbul'u ele geçirmiştir. Olayın sonucunda 1058 yıllık Bizans İmparatorluğu yıkılmış Osmanlı Devleti bir imparatorluk  hâline gelmiştir. Bu fetih, Orta Çağ'ı sona erdirip Yeni Çağ'ı başlatan olay olarak kabul edilir.

 

             " Yа ben İstаnbul'u аlırım yа İstаnbul beni. "  diyen Fatih Sultan Mehmet, daha önce defalarca denenen ancak başarılı olunamayan büyük fethi gerçekleştirerek İstanbul'u Türk topraklarına katmış adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır. 
 
         İstanbul, fethinin ardından tarih boyunca sadece Türk yurdunun değil Avrupa'nın da kültür ve sanat merkezlerinden biri  olmuş, doğal ve tarihi güzellikleri ile dünyanın gözbebeği olmuştur. 

May

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, uzay ve havacılık teknolojisi alanında Türkiye'nin ilk meslek lisesinin Ankara'nın Elmadağ ilçesinde Ankara Havacılık ve Uzay Teknolojileri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi adıyla açıldığını bildirdi.

 

Bakan Özer, yazılı açıklamasında, Türkiye'nin havacılık ve uzay çalışmalarıyla ilgili faaliyetlerinin hız kazanmaya başladığına, diğer ülkelerle rekabet gücünün arttığına işaret etti.

Göktürk 1, Göktürk 2, Göktürk 3, Türksat 5A, Türksat 5B, İMECE, Gökbey Helikopter, Anka İHA, SİHA, Hürkuş, Hürjet, Kızılelma, Aksungur İHA, Şimşek, Turna, Atak Helikopter, Milli Muharip Savaş Uçağı, Bora, Sungur, Hisar füze sistemleri gibi çalışmaların Türkiye adına uzay ve havacılık alanında gurur duydukları önemli adımlar olduğunu belirten Özer, bakanlığının oluşturduğu dinamik mesleki ve teknik eğitim sistemi aracılığıyla uzay ve havacılık alanında da harekete geçerek önemli bir adım attığını bildirdi.

Özer, şunları kaydetti:

"Savunma Sanayii Başkanlığı ile Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ. (TUSAŞ) işbirliğinde ilk defa havacılık ve uzay teknolojileri alanında lise düzeyinde eğitim verecek lisenin açılması için çalışmalarımızı tamamladık. Yapılan çalışma kapsamında havacılık ve uzay teknolojisi eğitiminin yaygınlaştırılması, eğitim içeriklerinin geliştirilmesi ve zenginleştirilmesi amacıyla hazırlanan havacılık ve uzay teknolojisi alanı öğretim programı Talim ve Terbiye Kurulunda kabul edildi."

Okulun 200 öğrencilik pansiyonu bulunuyor

Müfredatın; Savunma Sanayi Başkanlığı, Türk Hava Kurumu Üniversitesi, ASELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ, TAİ ve TEİ temsilcileri ile alan öğretmenlerinden oluşan komisyon tarafından hazırlandığına işaret eden Özer, şu bilgileri verdi:

"Hazırlanan çerçeve öğretim programı kapsamında eğitim verecek olan ilk meslek lisemizi, Ankara'nın Elmadağ ilçesinde açtık. 24 bin 770 metrekarelik alanda kurulan okulumuz, eğitim binası, atölye binası ve pansiyon binası olmak üzere 3 ana binadan oluşuyor. Okulda 32 derslik, 6 laboratuvar, 2 resim ve müzik atölyesi ile konferans salonu bulunuyor. Okul pansiyonu 64 kız öğrenci ve 136 erkek öğrencinin konaklamasına uygun olmak üzere 200 yatak kapasitesine sahiptir. İl dışından alınacak öğrenciler banyo ve lavaboları oda içerisinde olan, bilgisayar ve internet bağlantısı bulunan tek kişilik odalarda barınacaklar. Okulumuz, gerekli tüm atölye ve laboratuvar imkanına sahip."

Bakan Özer, okulun kurulmasında paydaş kurumlar başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etti.

Hazırlık okuyacaklar; öğretmenler seçilerek alınacak

Okulun, havacılık ve uzay teknolojisi alanında Türkiye'deki ilk meslek lisesi olduğunu belirten Özer, "Ankara Havacılık ve Uzay Teknolojileri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, proje okulu kapsamında eğitim verecek. Okulun yönetici ve öğretmenleri seçilerek alınacak. Okul, 2023-2024 eğitim öğretim yılından itibaren öğrenci alımına başlayacak. 1 yıl İngilizce hazırlık sınıfı dahil 5 yıl süreyle eğitim öğretim verilecek ve tüm öğrenciler bakanlığımızca yapılan merkezi sınav puanına göre alınacak." ifadelerini kullandı.

Hayali, havacılık olan gençlere davet

Okulda verilecek eğitimin, bireyleri iş hayatına hazırlamak amacıyla tasarlandığını anlatan Bakan Özer, şunları kaydetti:

"Mesleki eğitimde yeni hedefimiz havacılık ve uzay. Savunma sanayi alanında sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağının ve yeni Vecihilerin yetişeceği uzay ve havacılık teknolojisi alanında açılacak bu lisemiz, Türkiye'de bir ilk olma özelliği taşıyor. Bu oldukça önemlidir. Bundan böyle havacılığın Vecihileri Elmadağ'da yetişecek inşallah. Savunma sanayimizin geleceği artık bu okulda yetişecek gençlerimize emanet."

Özer, havacılık ve uzay teknolojisi alanında tasarım ve imalat, itki sistemleri ile elektronik sistemler dalının yer aldığını belirterek, "Hayali havacılık ve uzay olan öğrencilerimizi ve velilerimizi okulumuzu ziyaret etmeleri için bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

May

Ülkemizdeki kültür varlıklarının tanıtılması, onarılması ve saklanması ile gelecek kuşaklara aktarılması için yapılan çalışmaları öğrencilerimize anlatmak, öğrencilerimizin milli kültür ve tarih bilgisini zenginleştirmek, öğrencilerimizin kültür varlıklarımıza sahip çıkmaları amacıyla okulumuzda Sosyal Bilgiler öğretmeni Sema YILMAZ öncülüğünde öğrencilerimizle birlikte 18-24 Mayıs tarihleri arasında Müzeler Haftası kutlanmıştır. 

May

19 MAYIS 1919 TARİHİNİN ANLAMI VE ÖNEMİ
 

19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biridir. Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs aynı zamanda “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanmaktadır. Atatürk Millî Mücadele sıralarında Türk milletini ileri götürecek olanların ve köhnemiş fikirlere karşı gelecek olanların genç fikirler olduğunu görmüştü. Bu nedenle de “gençlik” kavramı Atatürk için ayrı bir önem taşımaktadır. Atatürk gençlerden sık sık bahsederken, yaş sınırı dışında fikri olarak gençliği yani, fikirde yeniliği ifade etmiştir. O’nun şu sözü çok anlamlıdır:“Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir.” 

Atatürk’ün gençliğe armağan ettiği ve “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanan 19 Mayıs tarihinin önemini daha iyi anlayabilmek için Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında gerçekleştirdiği İstanbul-Samsun yolculuğunu bir kez daha hatırlamamız gerekir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki önemli olaylardan biri Atatürk’ün Samsun’a ayak basışıdır. TürkMilleti Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kurtuluş çareleri ararken büyük bir lider Mustafa Kemal Atatürk ortaya çıktı ve Samsun’a ayak basarak “Kurtuluş” yolunu açtı. Dolayısıyla Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919 İstanbul’dan başlayan yolculuğu bir kurtuluş dönemini simgeler. Samsun’a ayak basışının taşıdığı önem Atatürk’ün Büyük Nutku’nu 19 Mayıs 1919 Samsun’a çıkışı ile başlatmasından anlaşılmaktadır ki şimdi bu yolculuğu kısaca anlatmaya çalışalım.

Samsun işgal kuvvetleri için önemli noktalardan biriydi. Stratejik bakımdan büyük öneme sahipti ve Karadeniz’den Orta Anadolu’ya açılan en rahat ve güvenilir bir kapıydı. İngilizler 9 Mart 1919 tarihinde Samsun’a askerî birlik çıkarmışlardı. Buna tepki olarak Türk Makinalı Tüfek birliğinden Hamdi adındaki bir teğmenin askerlerini alarak dağa çıkması dikkatleri bu bölgeye çekti ve İngiliz Yüksek Komiserliği’nin de Türk halkının silâhlandığı konusundaki şikayetleri üzerine bu bölgeye güvenilir bir kumandanın olağanüstü yetkilerle gönderilmesine karar verildi. Bu kumandan Mustafa Kemal Atatürk’tü ve Atatürk uzun zamandan beri ülkenin içinde bulunduğu bu umutsuz duruma üzülüyor ve birşeyler yapmak içinAnadolu’ya geçmek istiyordu. Bu O’nun için bulunmaz fırsattır. İstanbul-Samsun yolculuğu öncesinde Atatürk’le Padişah Vahdettin arasında geçen konuşmayı Atatürk şöyle anlatır:

“-Paşa, Paşa!... Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin!Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir (bu bir tarih kitabıdır)! Bunları unutun, dedi, asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden daha önemli olabilir...Paşa, Paşa...Devleti kurtarabilirsin!...

Bu sözlerden hayrete düştüm. Acaba Vahdettin benimle içtenlikle mi konuşuyor?...O Vahdettin ki... bütün yaptıklarından pişman mı olmuştur?Aldatıldığını mı anlamıştı?Fakat, böyle bir yorum ile başka konulara girişmeyi ürkütücü saydım, kendine karşılık verdim:

-Kişiliğe güveninize ve bana bunca yüz verişinize teşekkür ederim...Elimden gelen hizmeti esirgemeyeceğime lütfen güveniniz...”

Atatürk bu konuşmada plânlarının sezilmiş olabileceği duygusuna kapılmıştı ama, O’nu bekleyen ve O’na güvenen bir“Türk Milleti” vardı.

Atatürk ile beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü başlayacak yolculuğa gemi kaptanı İsmail Hakkı Durusu dışında 18 kişi eşlik edecekti. Bu 18 kişinin adları şöyleydi: III. Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet Bey (General Bele), Müfettişlik Kurmay Başkanı Kurmay Albay Manastırlı Kâzım Bey (General DIRIK), Müfettişlik Sağlık Bakanı Doktor Albay İbrahim Talî Bey (ÖNGÖREN), Kurmay Başkan Yardımcısı Kurbay Yarbay Mehmet Ârif Bey(AYICI), Karargâh Erkân-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyâsiyât Şubesi Müdürü Kurmay Binbaşı Hüsrev Bey(GEREDE), Müfettişlik Topçu Komutanı Topçu Binbaşı Refik Bey(SAYDAM), Müfettişlik Başyaveri Yüzbaşı Cevad Abbas(GÜRER), Kurmay Mülhakı Yüzbaşı Mümtaz (TÜNAY),Kurmay Mülhakı Yüzbaşı İsmail Hakkı (EDE), Müfettişlik Emir Subayı Yüzbaşı Ali Şevket (ÖNDERSEV), Karargâh Komutanı Yüzbaşı Mustafa Vasfi (SÜSOY), Kurmay Başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kâlem Âmiri Üsteğmen Arif Hikmet (GERÇEKÇI), İaşe Subayı Üsteğmen Abdullah(KUNT), Müfettişlik İkinci Yaveri Teğmen Muzaffer (KILIÇ), Şifre Kâtibi, Birinci Sınıf Kâtip Fâik (AYBARS), Şifre Kâtibi Yardımcısı, Dördüncü Sınıf Kâtip Memduh (ATASEV).

Atatürk beraberindeki kişilerle beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra “Bandırma” adındaki eski bir vapurla Galata rıhtımından ayrılır. 17Mayıs 1919 Cumartesi günü Bandırma Vapuru saat 21.40 sıralarında İnebolu’ya varır. 18Mayıs 1919 Pazartesi günü beklenen yolculuğun sonuna gelinir. Yolcular Kalyon Burnu denilen yerden sandallarla Merkez iskelesine çıkarılırlar. Bu sandallardan birinin sahibi olan İsmail Yurtsever, o zaman için Atatürk’ü tanımadığını söyler,Atatürk’ü sandalda ve Samsun’da iken geniş yakalı lejyon kaputu ve başında kalpakla gördüğünü anlatır. 

Atatürk, İstanbul’dan başlayan ve Samsun’da sona eren yolculuk esnasında görevli bir askerdi ve giyimi de buna uygundu ancak Samsun’a ayak bastığı günden birkaç gün sonra asker değil, sivil olarak hareket edecekti.

Atatürk’ün Samsun’a çıkışında gördüğü manzara pek parlak değildi. Şehirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Pontusçular sokaklarda kol geziyordu. Halk kendisini koruyamayacak durumdaydı. Atatürk bugün müze haline getirilen Hıntıka Palas’ta kaldıkları süre içinde hep bu sorunları düşündü, yolculukta geçirdiği uykusuz geceler sona ermemişti; şimdi de burada uykusuz geceler başlıyordu. Ama, O’nda ve O’nun gibi düşünenlerde bu azim oldukça hiçbir engel aşılmaz değildi.

Kısaca vermeye çalıştığımız bu yolculuk Türk Milleti için bir dönüm noktası oldu ve kurtuluşun başlangıcıydı. Millî Mücadele’yi başlatmak üzere Samsun’da Anadolu topraklarına bastığı 19 Mayıs 1919 tarihinin önemi nedeniyle de 19 Mayıs’ı Türk gençliğine armağan etti. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi gençlik kavramı genel anlamda fikirlerdeki yeniliği anlatmaktadır.

Atatürk“Gençler!Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler!Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum”derken Türk gençliğine olan güvenini de anlatmıştır.

Atatürk’ün şu sözleri hepimiz için bir rehber olmalıdır:“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir”demiştir. Atatürk’ü anlamak, yaşadıklarını ve fikirlerini bilmekle mümkündür. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında yaşanan zorlukları her zaman göz önünde tutarak, 19 Mayısları Atatürk’ün emanetine daima sahip çıkarak kutlamalıyız.
 
 
 
 

(*) Uzm. Neşe Çetinoğlu, Atatürk Kültür,Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi uzmanı.

 

May

Okulumuzda sınıf ve okul içi örnek davranışlarından dolayı mart ayı yıldız öğrencimiz 6A sınıfından Seldanur Aydoğan seçilmiştir. Öğrencimizi tebrik eder başarılarının devamını dileriz.